Kripto ETF'leri Olgunluk Dönemine Giriyor: IRS ve SEC Hamleleri Ürünlerin Hızlı Genişlemesini Tetikliyor

Birkaç yıl önce, uzun süreli bir hükümet kapanışı, geleneksel piyasalar için bir kriz ve kripto yatırımcıları için bir fırsat olarak görülürdü. Bu gerilim, Salı günü New York'ta düzenlenen ETP Forum'da dijital varlık piyasasının o zamandan bu yana ne kadar değiştiğine dair geniş kapsamlı bir tartışmanın açılışını oluşturdu.

Borsa yatırım fonu (ETF) ihraççıları, denetçiler, avukatlar ve türev uzmanlarından oluşan panel, kripto ETF alanını şekillendiren güçleri ve hızlı ürün genişlemesine ayak uydurmak için perde arkasında yürütülen operasyonel çalışmaları ele aldı.

En açık temalardan biri, kriptonun spekülatif bir işlem sınıfından yatırım sınıfına doğru kaymasıydı. Önceki döngüler fiyat sıçramaları, momentum ve perakende heyecanıyla yönlendiriliyordu. Bugünün ortamı farklı görünüyor. ETF'ler artık bitcoin’in BTC$89.707,60 piyasa değerinin anlamlı bir payını elinde bulunduruyor ve ether ETH$3.052,52 ve önemli altcoinler için yeni spot fonlar, varlık sınıfını ana akım aracı kurum kanallarına getirdi. Bu erişim yeni beklentiler yarattı. Yatırımcılar artık bağımsız bahisler gibi değil, uzun vadeli tutuşlar gibi davranan ETF’ler istiyor.

Bu değişimin önemli bir tetikleyicisi, İç Gelir Servisi’nden (IRS) geldi. Kurum, fonların ether ve solana (SOL$133,36gibi varlıkları stake etmelerine vergi statülerini riske atmadan güvenli bir yol sunan rehberlik yayımladı. Staking, birçok blokzincirin ağlarını güvence altına alma yöntemidir ve öngörülebilir getiri sağlar. Karardan önce, yatırımcılar ETF’lerin güvenliği ile özel cüzdanların sunduğu staking ödülleri arasında seçim yapmak zorundaydı. Artık fonlar bu ödülleri kazabilir ve dağıtabilir, bu da zincir üzeri ekonomiyi düzenlenmiş dünyaya taşıyor. İhraççılar için ise staking, yeni disiplinler getiriyor: kilit sürelerini, likiditeyi ve varlıklar ağa bağlıyken bile geri çekme süreçlerinin işlemesini sağlayan politikaları yönetmeleri gerekiyor.

Listeleme tarafında da düzenlemeler değişti. Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), borsaların belirli kripto ETF’lerini bireysel muafiyet talepleri olmadan onaylamasına olanak tanıyan genel listeleme standartları getirdi. Bu, yeni ürünler için hızlı bir yol oluşturdu. Solana, LTC$82,31 ve hedera (HBAR) ETF’leri kuralların açıklanmasının hemen ardından ortaya çıktı. Standartlar, düzenleyicilere manipülasyonu tespit edebileceklerine dair güven veren, yerleşik platformlardan alınan gözetim anlaşmaları ve hacim verilerine büyük ölçüde dayanıyor. Ajans, daha fazla varlık bu gereksinimleri karşıladıkça listeyi genişletmeyi planlıyor ve bu da onlarca ek fon için kapıyı açabilir.

Bu onay dalgası, şirketleri iç mekanizmalarını iyileştirmeye zorladı. Denetçiler, 33 Act fonlarına ilişkin üç aylık raporlamaya hazırlanmalı ve çatallanmalar veya protokol değişiklikleriyle tetiklenen vergi olaylarını yönetmelidir.

Swap masaları, temel tokenları tutmak zorunda kalmadan kaldıraç, staking ekonomisi ve sentetik maruziyet sağlayan yapılar inşa ediyor. İhraççılar, ETF'lerin kriptonun piyasalardaki hareketlerini yansıtmasına yardımcı olan ayni işlemleri entegre ediyor. Her değişiklik, ürünleri varlıkları doğrudan tutma deneyimine daha da yaklaştırırken, düzenlenmiş fonların sunduğu koruma çerçevelerini de beraberinde getiriyor.

Panel ayrıca endeks ürünlerinin benimsemenin sonraki aşamasını nasıl şekillendirebileceğini de inceledi. Birçok yatırımcı artık bireysel blokzincirleri seçmek istemiyor. Sektör geliştikçe otomatik olarak güncellenen, çeşitlendirilmiş bir maruz kalma talep ediyorlar. İhraççılar halihazırda çeşitlendirilmiş kripto endekslerini tanıtmaya başladı ve daha fazlası yolda. 40 Act çerçevesi, aktif yönetim, portföy yeniden dengelenmesi ve grantor vakıflarının sunamadığı vergi verimliliğini desteklediğinden bu fonlar için genellikle daha uygundur.

Başka bir konu ise dijital varlık hazinelerinin (DAT’ler) yükselişiydi. Bu halka açık şirketler, tokenleri birincil varlıkları olarak tutmakta ve genellikle pozisyonlarını artırmak için borç kullanmaktadırlar. ETF’lerden ziyade kaldıraçlı kripto araçları gibi faaliyet göstermekte olup, yapıları farklı bir risk profili yaratmaktadır. Panelistler, DAT’lerin esneklik ve bir sözcü odaklı anlatım sunduğunu belirtirken, ETF’lerin hâlâ daha net yetki tanımları, sıkı takip ve yerleşik geri dönüş akışları sağladığını vurguladılar.

Vadeli işlemler ve türevler, konuşmayı tamamladı. Perakende yatırımcılar, denizaşırı platformlarda sürekli vadeli işlemlerle erken tanıştı, ancak pek çoğu kaldıraç karmaşıklığı ve yüksek maliyetler nedeniyle düzenlenmiş vadeli işlemlerden kaçınmaya devam ediyor. Bazı panelistlere göre, Emtia ve Vadeli İşlemler Komisyonu'nun (CFTC) kripto üzerindeki denetimi arttıkça ilgide artış bekleniyor, ancak diğerleri ETF'lerin çoğu yatırımcı için daha kolay yol olarak kalacağı görüşünde.

Oturum ortak bir noktada sona erdi: kripto ETF'leri yenilik aşamasını geride bıraktı. Artık yatırım dünyasının geri kalanına benzeyen geniş bir düzenleyici, operasyonel ve stratejik çerçeve içinde yer alıyorlar. Önümüzdeki zorluk, erişim ürünleri sunmaktan ziyade, stratejiler, varlıklar ve yatırımcılardan oluşan büyüyen bir ekosistemi desteklemek için gereken altyapıyı sürdürmekle ilgilidir.